Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Doğa Koruma ve
Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü, 1 milyon 162 bin 788 hektarlık alanı
bulunan 84 yaban hayatı geliştirme sahasında su kuşlarından kızıl geyiğe,
bozayıdan çizgili sırtlana kadar yaklaşık 20 türü koruyarak, sayılarının
artırılması için çalışmalar yürütüyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı DKMP ekipleri,
tabiattaki canlı türlerinin bir ekosistem içinde birbirleriyle etkileşim içinde
yaşamlarını sürdürmeleri için çalışmalar gerçekleştiriyor.
Söz konusu etkileşimin dolaylı olarak insanlara
da faydası olduğu bilinciyle çalışan ekipler, yaban hayvanlarının
popülasyonlarını belirli bir sayıda tutma, sağlıklarını koruma ve dış
etkenlerden uzaklaştırma gibi konularda çalışıyor.
84 YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHASI İLAN
EDİLDİ
Bu kapsamda, nesli tehlike altında olan türlerin
korunması ve geliştirilmesi ülke biyoçeşitliliği açısından büyük önem arz
ediyor. Bu türlerin korunması amacıyla 84 yaban hayatı geliştirme sahası ilan
edilirken, buralarda hedef türlerin sayısının artırılması amaçlanıyor.
Toplam alanı 1 milyon 162 bin 788 hektarı bulan
sahalar, yasal mevzuatla koruma altına alınırken, Türkiye'nin taraf olduğu
uluslararası sözleşmeler gereği korumakla yükümlü olduğu türler için tescil
edildi.
Söz konusu alanlarda, su kuşları, kızıl geyik,
yaban keçisi, karaca, Anadolu yaban koyunu, ceylan, dağ ceylanı, çengel
boynuzlu dağ keçisi, çizgili sırtlan, alageyik, dağ horozu, sülün, toy, kara
akbaba, çöl varanı, karakulak, Fırat kaplumbağası ve bozayı gibi türler
korunuyor.
ÜLKE GENELİNDE 13 HAYVAN ÜRETİM İSTASYONU
VAR
Tabiatta nesli tehlike altındaki türlerin yok
olmasının önüne geçilmesi için üretim faaliyetleri de devam ediyor. Bu amaçla
1959 yılında İstanbul'un Sarıyer ilçesinde geyik üretmek üzere kurulan ilk
üretme istasyonunu takiben Türkiye'nin değişik yörelerinde çeşitli türlerin
üretildiği 13 üretme istasyonu tesis edildi. Bu alanlarda geyik, alageyik,
ceylan, Anadolu yaban koyunu, Hatay dağ ceylanı ve kelaynak kuşlarının üretimi
yapılıyor. Son 5 yılda bu üretim istasyonlarında 1028 yaban hayvanının üretimi
gerçekleştirildi.
Memeli yaban hayvanları için kurulan üretme
yerleri genellikle etrafı tel çit örgüyle çevrili, içinde bekçi evi ve yem
depolarının bulunduğu, üretimin tabii olarak yapıldığı alanlar olarak dikkati
çekiyor. Bu istasyonlarda üretilen memeli yaban hayvanları, daha sonra uygun
yaşam alanları belirlenerek tabiata salıveriliyor. 2003-2020 yıllarında 1700
memeli yaban hayvanı ülkenin değişik yörelerinde tabiata kazandırıldı.
Bu hayvanlar GPS vericili tasmalar ve
fotokapanlarla da izleniyor. Bu çalışmalarda üniversite ve sivil toplum
kuruluşları ile iş birliği yapılıyor.
4 TÜR YOK OLMAKTAN KURTARILDI
Yapılan analizler sonucu üretme istasyonları ve
koruma çalışmalarıyla Anadolu yaban koyunu, alageyik, ceylan ve kelaynakların
Türkiye'de yok olmasının önüne geçildi.
Bu türlerden Anadolu yaban koyunu 1950'li yıllar
öncesi İç Anadolu Bölgesi ve çevresinde Ankara, Eskişehir, Afyonkarahisar,
Karaman gibi illerde yaşarken, 1960'lı yılların sonuna doğru sadece
Konya-Bozdağ'da 40-50 bireylik bir popülasyon olarak kalmıştı. Kalan
hayvanların 1969 yılında ilgililerce korumaya alınmasıyla bugün sayıları 700
civarına ulaştı.
Aksaray-Ekecik Dağı'na yerleştirme çalışması
yapılırken, Afyonkarahisar'ın Şuhut ilçesinde kurulan yeni üretme istasyonunda
üretim çalışmalarına başlandı. Geçen yıl da Kahramanmaraş-Nurhak Dağı,
Eskişehir-Sivrihisar'daki Arayit Dağı, Afyonkarahisar-Kumalar Dağı'na yaban
koyunu yerleştirme faaliyeti gerçekleştirildi.
YABAN HAYVANLARI İÇİN YAKLAŞIK 2 AYDA
DOĞAYA 693 TON YEM BIRAKILDI
Üretim çalışmalarının yanı sıra yaban hayatının
desteklenmesi amacıyla da yem bırakma çalışmaları yapılıyor. Kış şartlarının
ağır geçtiği bölgelerde yaban hayvanlarının yoğun bulunduğu noktalara yem
bırakılarak hem bu hayvanların yerleşim yerlerine inmesi önleniyor hem de
türlerin kışı en az zararla atlatmaları sağlanıyor. Bu kapsamda 2019-2020 kış
döneminde 554 bin kilogram, bu yıl da 693 bin kilogram yem tabiata bırakıldı.
Geçen yıl çeşitli nedenlerle zarar gören 7 bin
848 yaban hayvanının 4 bin 178'i DKMP'ye bağlı çeşitli tesislerde tedavi
edilerek tekrar doğaya salındı, doğaya dönemeyecek durumdaki 329 hayvan ise
hayvanat bahçelerine yerleştirildi.
TÜBİTAK Marmara Araştırma Enstitüsü ile birlikte
yürütülen "Ulusal Biyoçeşitliliğin ve Gen Kaynaklarının Korunması
Hedefleri Doğrultusunda Büyük Memeli Türlerinin Araştırılması, Korunması ve
Yönetimi Projesi" kapsamında Türkiye'deki 15 büyük memeli yaban hayvanı
türünden alınan DNA ve hücre örnekleri özel bankalarda muhafaza ediliyor. Söz
konusu bankalar, araştırmacılara kaynak olması bakımından ileride yapılacak
genetik araştırmalar için kullanılabilecek.